Hatay St. Simon Manastırı
- Tarihi Yerler
Puan Ver
İlk yorumu siz yapın.
Hatay'ın Aknehir beldesi sınırları içerisinde, 479 metre yüksekliğindeki bir tepeye kurulmuş olan Hatay St. Simon Manastırı, Antakya-Samandağ yolu ile Asi Nehriarasında bir dağ üzerinde bulunuyor. Değirmenbaşı beldesinden ayrılan yoldan ulaşabileceğiniz manastır, M.S. 6. yüzyılda inşa edilmiş. Hatay St. Simon Manastırı, Antakyalı St. Simon'un, "bir sütun üzerinde 40 yıl yaşadığı yer" olarak ün yapmış.
Kısmen kayalar üzerine oyulmuş ve kesme taşlardan inşa edilmiş olan manastır, 132 x 160 metre ebatlarında dikdörtgen biçimli bir alan üzerinde yer alıyor. Birbirine paralel iki duvarla çevrili olan St. Simon Manastırı'nın üç yönden girişi var ve iki girişi hala daha duruyor. Manastırın doğu-batı ekseni ise bir haç biçiminde. Bu alanda St. Simon'un sütunu, merkezi sekizgen avlu çevresinde düzenlenmiş çeşitli manastır yapıları ve üç kilisenin kalıntıları yer alıyor. St. Simon'un sütununun 4 metrelik kaide bölümü günümüze ulaşmayı başarabilmiş. Sütunun gerçek yüksekliğinin ise 9,5 metre veya 12,5 metre olduğu tahmin ediliyor.
Üç kiliseden başka, misafirhane, mutfak, kiler odaları ve sarnıçların yer aldığı manastır, en yakın su kaynağına 2,5 km uzaklıkta bulunuyor. Bu da sarnıçların varlığını açıklıyor. Su ihtiyacı, yağmur sularının biriktiği sarnıçlarla karşılanıyormuş anlaşılan.
Günümüzde valilik tarafından restore edilen St. Simon Manastırı'nı, Hatay'a yolunuz düştüğünde mutlaka görün. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.
Kısmen kayalar üzerine oyulmuş ve kesme taşlardan inşa edilmiş olan manastır, 132 x 160 metre ebatlarında dikdörtgen biçimli bir alan üzerinde yer alıyor. Birbirine paralel iki duvarla çevrili olan St. Simon Manastırı'nın üç yönden girişi var ve iki girişi hala daha duruyor. Manastırın doğu-batı ekseni ise bir haç biçiminde. Bu alanda St. Simon'un sütunu, merkezi sekizgen avlu çevresinde düzenlenmiş çeşitli manastır yapıları ve üç kilisenin kalıntıları yer alıyor. St. Simon'un sütununun 4 metrelik kaide bölümü günümüze ulaşmayı başarabilmiş. Sütunun gerçek yüksekliğinin ise 9,5 metre veya 12,5 metre olduğu tahmin ediliyor.
Üç kiliseden başka, misafirhane, mutfak, kiler odaları ve sarnıçların yer aldığı manastır, en yakın su kaynağına 2,5 km uzaklıkta bulunuyor. Bu da sarnıçların varlığını açıklıyor. Su ihtiyacı, yağmur sularının biriktiği sarnıçlarla karşılanıyormuş anlaşılan.
Günümüzde valilik tarafından restore edilen St. Simon Manastırı'nı, Hatay'a yolunuz düştüğünde mutlaka görün. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.
Aziz Simeon Manastırı
- Tarihi Yerler
Hatay Antakya'da bulunan Aziz Simeon Manastırı, kentin 18 kilometre uzağında yer almaktadır. Yapımı hakkında değişik bir bilgi vardır.
6. yüzyılda gerçekleşen olayda; Aziz Simeon Sitilit, dünya nimetlerinden elini ayağını çekince tek başına bir sütun üzerinde hayatının geri kalanını sürdürmeye başlar.
Ölene kadar hiç aşağı inmeyen Aziz Simeon'un müritleri sütunun çevresine bir kilise ve manastır yapmışlardır. O dönemlerden günümüze kadar ulaşmayı başaran bu yapı, yarı yıkık olsa da hala ziyaret edilmektedir. Antakya'daki tarihi gezinize Aziz Simeon Manastırı'nı de ekleyip değişik bir mimariyi inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
6. yüzyılda gerçekleşen olayda; Aziz Simeon Sitilit, dünya nimetlerinden elini ayağını çekince tek başına bir sütun üzerinde hayatının geri kalanını sürdürmeye başlar.
Ölene kadar hiç aşağı inmeyen Aziz Simeon'un müritleri sütunun çevresine bir kilise ve manastır yapmışlardır. O dönemlerden günümüze kadar ulaşmayı başaran bu yapı, yarı yıkık olsa da hala ziyaret edilmektedir. Antakya'daki tarihi gezinize Aziz Simeon Manastırı'nı de ekleyip değişik bir mimariyi inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
Erzin Başlamış Kaplıcaları
- Kaplıcalar
Hatay-Erzin'e bağlı olan Başlamış Köyü'ndeki kaplıcalar ve içmeler, özellikle yaz aylarında şehrin turizmini hareketlendirmektedir.
İlçe merkezine 3 kilometrelik bir mesafede bulunan Erzin Başlamış Kaplıcaları, Amanos Dağı'nın eteklerinde, sıcak suyuyla, suyundaki minerallerle turistlerin ilgi odağı. Erzin'deki içme sularının içerisinde sülfat, bikarbonat, magnezyum ve karbondioksit bulunmaktadır. Genellikle idrar yolları, metabolizma ve sindirim sistemine iyi geldiği bilinmektedir.
Erzin Kaplıcaları'ndan yararlanmak isteyen turistler için belediyeye ait bir motel bulunmaktadır. Motelin yatak kapasitesi 150 yataklıdır. Erzin Başlamış Kaplıcaları Hatay yolculuğunuzdaki duraklarınızdan biri olabilir.
İlçe merkezine 3 kilometrelik bir mesafede bulunan Erzin Başlamış Kaplıcaları, Amanos Dağı'nın eteklerinde, sıcak suyuyla, suyundaki minerallerle turistlerin ilgi odağı. Erzin'deki içme sularının içerisinde sülfat, bikarbonat, magnezyum ve karbondioksit bulunmaktadır. Genellikle idrar yolları, metabolizma ve sindirim sistemine iyi geldiği bilinmektedir.
Erzin Kaplıcaları'ndan yararlanmak isteyen turistler için belediyeye ait bir motel bulunmaktadır. Motelin yatak kapasitesi 150 yataklıdır. Erzin Başlamış Kaplıcaları Hatay yolculuğunuzdaki duraklarınızdan biri olabilir.
Kinet Höyük
- Tarihi Yerler
İlk yerleşiminin Geç Neolitik Çağ'da gerçekleştiği Kinet Höyük, Hatay'ın İskenderun ilçesine 30 kilometre uzaklıktadır.
Kinet Höyük, 33 dönümlük bir alanda kurulmuş olup, Kilikya'nın en büyük antik şehri olarak kabul edilir. Bölgede ilk olarak 1992 yılında arkeoloji kazıları yapılmıştır. Kazılar Hatay Müzesi tarafından yürütülmüştür.
Kazılar sonucunda birçok ev kalıntısı, geniş tabaklar bulunmuştur. Araştırmalarda Kinet Höyük'te yaşayan halkın şehir hayatı yaşadığı anlaşılmıştır. Bölgedeki kalıntıların çoğu günümüzde Hatay Müzesi'nde sergilenmektedir.
İskenderun'da bulunduğunuz günlere Kinet Höyük'ün tarihi gerçekliğine tanık olma fırsatını kaçırmayın.
Kinet Höyük, 33 dönümlük bir alanda kurulmuş olup, Kilikya'nın en büyük antik şehri olarak kabul edilir. Bölgede ilk olarak 1992 yılında arkeoloji kazıları yapılmıştır. Kazılar Hatay Müzesi tarafından yürütülmüştür.
Kazılar sonucunda birçok ev kalıntısı, geniş tabaklar bulunmuştur. Araştırmalarda Kinet Höyük'te yaşayan halkın şehir hayatı yaşadığı anlaşılmıştır. Bölgedeki kalıntıların çoğu günümüzde Hatay Müzesi'nde sergilenmektedir.
İskenderun'da bulunduğunuz günlere Kinet Höyük'ün tarihi gerçekliğine tanık olma fırsatını kaçırmayın.
Kapılı Değirmenli Şelale
- Doğal Güzellikler
Amanos Dağları'nın eteklerinde yer alan Kapılı Değirmenli Şelale, bulunduğu bölgenin yaşam koşullarının zor olması nedeniyle pek fazla bilinmemektedir.
Hatay ilinde yer alan şelale Amanos Dağları'nın önemli bir parçasıdır. Son zamanlarda turizme kazandırılmaya çalışan şelalenin çevresi de zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Kapılı Değirmenli Şelale, Dörtyol ilçesindeki Kapılı Köyü'nün sınırları içerisinde yer alıp, 15-20 metreden dökülmektedir. Köy, zor yaşam koşulları sebebiyle yıllar önce boşaltılmıştır.
Hatay ilinde yer alan şelale Amanos Dağları'nın önemli bir parçasıdır. Son zamanlarda turizme kazandırılmaya çalışan şelalenin çevresi de zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Kapılı Değirmenli Şelale, Dörtyol ilçesindeki Kapılı Köyü'nün sınırları içerisinde yer alıp, 15-20 metreden dökülmektedir. Köy, zor yaşam koşulları sebebiyle yıllar önce boşaltılmıştır.
Cin Kulesi
- Tarihi Yerler
Hatay tarih yapıtlar bakımında oldukça zengin bir şehirdir.
Özellikle İskenderun ve çevresi doğanın eşsiz manzarasıyla yemyeşil yaylalarıyla, mavinin tonlarını taşıyan deniziyle ve eğlence merkezleriyle ilgi gören bölgelerden sadece bir tanesidir. Buradaki antik kentler, tarihi kiliseler ve kaleler ilginizi fazlasıyla çekecek. İskenderun'da bulunan Cin Kulesi de ilgi gören yerler arasındadır.
Cin Kulesi Sokullu Mehmet Paşa külliyesi ile deniz kıyısı arasında konumlanmış bir tepede bulunmaktadır. Bir gözetleme kulesi özelliği taşımaktadır ve kulenin Haçlılar ya da Cenevizliler döneminde yapıldığına dair söylentiler vardır. Cin Kulesi'nin manzarası bir harikadır ve bu gezinizin ardından İskenderun'un diğer güzelliklerini görmek için yola koyulabilirsiniz
Özellikle İskenderun ve çevresi doğanın eşsiz manzarasıyla yemyeşil yaylalarıyla, mavinin tonlarını taşıyan deniziyle ve eğlence merkezleriyle ilgi gören bölgelerden sadece bir tanesidir. Buradaki antik kentler, tarihi kiliseler ve kaleler ilginizi fazlasıyla çekecek. İskenderun'da bulunan Cin Kulesi de ilgi gören yerler arasındadır.
Cin Kulesi Sokullu Mehmet Paşa külliyesi ile deniz kıyısı arasında konumlanmış bir tepede bulunmaktadır. Bir gözetleme kulesi özelliği taşımaktadır ve kulenin Haçlılar ya da Cenevizliler döneminde yapıldığına dair söylentiler vardır. Cin Kulesi'nin manzarası bir harikadır ve bu gezinizin ardından İskenderun'un diğer güzelliklerini görmek için yola koyulabilirsiniz
Daphne
- Tarihi Yerler
Antakya Harbiye bölgesinin tarih boyunca adlandırıldığı isim Daphne. Fakat ismin çıkış noktasının oldukça ilginç bir hikayesi var:
Zeus'un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu güzel kızın adı Defne'dir. Apollon görür görmez aşık olur. Onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Işık Tanrısı'nın içinden geçenleri anlamıştır. Kaçmaya başlar. O kaçtıkça da Apollon kovalar.Bir taraftan da “'Kaçma seni seviyorum”' diye bağırır.
Defne ise Tanrılarla beraber olan kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder.
Apollon ise bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir. Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Defne, Apollon'un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır: “'Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.”'
Bu içten yalvarma üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder ve derisi kabuk bağlar, saçları yapraklara dönüşür ve vücudu odunlaşarak bir ağaca dönüşür. Defne ağacı...
Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne'nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder. Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir: “'Defne, bundan sonra sen, Apollon'un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek. “'
Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon'u saygı ile selamlar.
İşte bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye'dir.
Zeus'un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu güzel kızın adı Defne'dir. Apollon görür görmez aşık olur. Onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Işık Tanrısı'nın içinden geçenleri anlamıştır. Kaçmaya başlar. O kaçtıkça da Apollon kovalar.Bir taraftan da “'Kaçma seni seviyorum”' diye bağırır.
Defne ise Tanrılarla beraber olan kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder.
Apollon ise bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir. Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Defne, Apollon'un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır: “'Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.”'
Bu içten yalvarma üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder ve derisi kabuk bağlar, saçları yapraklara dönüşür ve vücudu odunlaşarak bir ağaca dönüşür. Defne ağacı...
Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne'nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder. Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir: “'Defne, bundan sonra sen, Apollon'un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek. “'
Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon'u saygı ile selamlar.
İşte bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye'dir.
Hatay Uzun Çarşı
- Aktivite - Eğlence
Hatay'ın tarihi yerleri ve doğal güzelliklerinin yanı sıra yöresel yemekleri de oldukça ünlüdür. Yemeklerinde kullanılan baharatların alındığı en gözde yer ise Hatay Uzun Çarşı'dır.
Hatay Uzun Çarşı'da sıra sıra dizilmiş baharatçılar, aktarlar, el işçiliği olan hediyelik eşyalar kolaylıkla bulunuyor. Aynı zamanda çarşıda kuyumcular da yerini almıştır.İstanbul'un Kapalı Çarşı'sı gibidir adeta. Gün içerisinde yemek malzemeleri alanların altın için uğrayanların yanı sıra yerli ve yabancı turistler tarafından da yoğun ilgi görür.
Hatay Uzun Çarşı, Atatürk heykelinin bulunduğu Belediye Meydanı'na kadar devam eder. Çarşı boyunca başlanan sokaklar büyük bir bütünlük oluşturuyor. Her meslek grubu farklı sokak aralarında toplanmış olsa da Hatay Uzun Çarşı'yı gezdikten sonra hepsinin muhteşem bir uyun içinde olduğunu fark edeceksiniz.
Hatay Uzun Çarşı, baharat kokuları eşliğinde sizleri keyifli bir alışverişe ve keyifli saatlere davet ediyor. Antakya'da bulunan Antakya Mozaik Müzesi, Habibi Neccar Camii, Aziz Simeon Manastırı ve Musa Ağacı da ziyaretlerinizi bekliyor olacak.
Hatay Uzun Çarşı'da sıra sıra dizilmiş baharatçılar, aktarlar, el işçiliği olan hediyelik eşyalar kolaylıkla bulunuyor. Aynı zamanda çarşıda kuyumcular da yerini almıştır.İstanbul'un Kapalı Çarşı'sı gibidir adeta. Gün içerisinde yemek malzemeleri alanların altın için uğrayanların yanı sıra yerli ve yabancı turistler tarafından da yoğun ilgi görür.
Hatay Uzun Çarşı, Atatürk heykelinin bulunduğu Belediye Meydanı'na kadar devam eder. Çarşı boyunca başlanan sokaklar büyük bir bütünlük oluşturuyor. Her meslek grubu farklı sokak aralarında toplanmış olsa da Hatay Uzun Çarşı'yı gezdikten sonra hepsinin muhteşem bir uyun içinde olduğunu fark edeceksiniz.
Hatay Uzun Çarşı, baharat kokuları eşliğinde sizleri keyifli bir alışverişe ve keyifli saatlere davet ediyor. Antakya'da bulunan Antakya Mozaik Müzesi, Habibi Neccar Camii, Aziz Simeon Manastırı ve Musa Ağacı da ziyaretlerinizi bekliyor olacak.
Samandağ Sahili
- Doğal Güzellikler
Özellikle yerli halkın akın ettiği bir nokta olan Samandağ Sahili, Hatay-Antakya'da bulunmaktadır.
Samandağ Sahili, Antakya'ya 22 kilometre uzaklıktadır. Sahil uzunluğu ise 16 kilometre uzunluğundadır. Sahilin plajı sadece yerli halkın değil, şehre gelen turistlerin de gelip, keyifli anlar yaşadığı bir noktadır. Sahilin kumsalı ince kumlardan oluşuyor. Bölgede meltem ve lodos rüzgârının etkisi oluğu için sörf yapılabiliyor. Yanınıza malzemelerinizi getirdiğiniz takdirde sörfün tadını çıkarabileceğiniz bir nokta olur Samandağ Sahili.
Antalya'da bulunduğunuz günlere biraz sörf heyecanı biraz da eğlence eklemek isterseniz Samandağ Sahiline mutlaka uğrayın deriz.
Samandağ Sahili, Antakya'ya 22 kilometre uzaklıktadır. Sahil uzunluğu ise 16 kilometre uzunluğundadır. Sahilin plajı sadece yerli halkın değil, şehre gelen turistlerin de gelip, keyifli anlar yaşadığı bir noktadır. Sahilin kumsalı ince kumlardan oluşuyor. Bölgede meltem ve lodos rüzgârının etkisi oluğu için sörf yapılabiliyor. Yanınıza malzemelerinizi getirdiğiniz takdirde sörfün tadını çıkarabileceğiniz bir nokta olur Samandağ Sahili.
Antalya'da bulunduğunuz günlere biraz sörf heyecanı biraz da eğlence eklemek isterseniz Samandağ Sahiline mutlaka uğrayın deriz.
Batıayaz Yaylası
- Doğal Güzellikler
Doğal su kaynaklarıyla ünlü bir bölge olan Batıayaz Yaylası, Hatay'ın Samandağilçesinde bulunmaktadır.
Günümüzde yöre halkı tarafından piknik yeri olarak kullanılan yayla, son yıllarda turistlerin de yoğun ilgisini görmektedir. Bölge aynı zamanda bir yerleşim alanıdır.Antakya'nın merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan yayla, İskenderun'a 14 kilometrelik bir mesafede yer alır.
Doğasına ve tertemiz havasına doyum olmayan Batıayaz Yaylası, Hatay gezinize mutlaka dahil olmalı.
Günümüzde yöre halkı tarafından piknik yeri olarak kullanılan yayla, son yıllarda turistlerin de yoğun ilgisini görmektedir. Bölge aynı zamanda bir yerleşim alanıdır.Antakya'nın merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan yayla, İskenderun'a 14 kilometrelik bir mesafede yer alır.
Doğasına ve tertemiz havasına doyum olmayan Batıayaz Yaylası, Hatay gezinize mutlaka dahil olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder